ÇOCUKLUĞUMA GERİ DÖNMEK İSTİYOM

17 yaşında aldım valizi elime, Çıktım evden gurbet eline. Onca hasret onca özlem ekti yüreğime.

Artık sılama dönmek istiyom hadi gençlikte kolaydı her şey, Kırkından sonra çekilmiyor be Anam..

Emeklilik umudumuzda hayal artık, şimdi baba ocağına dönmek istiyom..

Bunaldım artık bu şehirden, Çocukluğuma geri dönmek istiyom.

Ak yokuşu aşıp köyüme varıp Toprağının kokusunu çekmek istiyom.

Yeniçıktı Dereköy Sina'yı Otuz yıldır akmayan çeşme denen binayı çok özledim, dedelerle nineyi görüp bir hasret gidermek istiyom.

Ah Aşşa ebem sağ olsaydı sesimi duysaydı bazlamama taze tereyağı çalsaydı "şunuda yi" diyerek ombaç yapsaydı, cebime de bir sıkım kuru üzüm istiyom hele öğlen olsa ebem gel deseydi, "dövme pişirdim yavrum al yi" deseydi..

Yavrumun yavrusuna bakın deseydi yüzümü okşayı okşayı öpsün istiyom,

Eben yahni pişirse davar etinden dört köşesinin tadı heç gitmez hatırdan şöyle sıcak bazlama inse ocaktan küflüğü çökeleği közleyip sarmak istiyom..

Kış gelse kar yağsa sobalar tütseydi dedem Gündüz Emmi'nin kahvesinin yolunu tutsaydı, dominede bandırma lokum ütseydi, hepsini aşırıp yutmak istiyom..

Arif dedemin erikleri olsa dalına çıksaydım, Yumuk dedemin bağından üzüm yolsaydım.. Yarı oluk yarı koruk ne varsa yutsaydım...

Üstümü başımı kirletip azarlanmak istiyom Orhan Emmi'nin ahırından sadır kazsaydık, Omar emmi'nin dükkânında satsaydık parasına püskevit gazoz alsaydık İçine şeker atıp köpürtmek istiyom..

Hayırsızlığımı dedem gelip görseydi geçmişini deptiğimin potukları deseydi tamtur taşını solak solak atsaydı.. Kayanın önünde seke seke kaçmak istiyom...

Alsam orağı biraz ekin dersem ekini bırakıp birkaç deste yapsam, yorulsam ardıcın dibinde yatsam tuluğu tepeme dikmek istiyom...
Koşup oynayıp dağ bayır dolaşsak Koreli İhsan Emmi bal bozmuş elini yalasak Hayriye hala'nın çadırına varsak, taze sağılmış keçi sütünden içmek istiyom..

Hacı Hüseyin'in bademleri olmuştur, şimdi Omar abi davarı salmıştır, şimdi Ayşe Yengem yayığı kurmuştur, şimdi bakır tasta buz gibi ayranı içmek istiyom...

Bayram gelse köy şenlenseydi Ocakta mis gibi çörekler pişseydi tepsiler mezarlığın önüne dizilseydi, büyüklerin ellerinden öpmek istiyom, lakin ne mümkün bunlar mazide kaldı, kimi şehre göçtü kimini toprak aldı, ne üzümün tadı ne de hayatın tuzu kaldı, gene de bi gidip görmek istiyom...

Aşık Erol Ergani'nin’"Köyüme Dönmek İstiyorum"’şiirinden
Abdullah Direk  tarafından Uyarlanmıştır.